Fobi, bir objeden veya bir durumdan duyulan gerçekçi olmayan/aşırı korkuyu ifade eder. Yaşanılan korkunun fobi tanısı alması için uyaranın yarattığı aşırı kaygının günlük işlevselliği bozması ve/veya önemli ölçüde bir strese sebep olması gerekmektedir. Kedi fobisi, yükseklik fobisi, uçak fobisi gibi örneklerle hem terapi odasında hem günlük hayatta sıklıkla karşılaşmaktayız.
Genellikle kişiler fobiden uzun zamandır muzdarip oldukları için tedavinin mümkün olduğuna inanmakta zorlanırlar. Oysaki fobi, tedavide başarı oranı oldukça yüksek bir kaygı bozukluğudur. Birçok çalışmada bilişsel davranışçı terapi ile tedaviye gelen kişilerin %80-90’ının 10.seansa kadar fobilerinin iyileştiği görülmektedir. Yapılandırılmış bir tedavi yöntemi olan bilişsel davranışçı terapide korkulan uyaranla deneyimlenen kaygı arasındaki eşleşmenin ortadan kaldırılması hedeflenir. Bunu yaparken de rasyonel olmayan düşünce örüntülerinin belirlenmesi ve bunların yerine daha işlevsel ve gerekçi yeni düşüncelerin oluşturulması şeklinde bir yol izlenir. Bunu bir örnekle daha iyi açıklayabiliriz. Kedi fobisi olan bir kişi için kedinin yanından geçmesi, bacağına sürtünmesi veya yolda önüne çıkması “felaket” olarak değerlendirilir. Tedavi sürecinde bilişsel yeniden yapılandırma yöntemiyle aslında bu gerçekçi ve işlevsel olmayan düşüncenin yerine daha gerçekçi ve işlevsel alternatif düşünce oluşturulur. Buna örnek olarak, oluşturulan yeni düşünce “Kedi her yerde ve her zaman karşıma çıkabilir, bu bana zarar vereceği anlamına gelmez.” şeklinde olabilir.
Aslında fobiyi devam ettiren mekanizma kişinin korktuğu obje veya durumdan sürekli olarak kaçınması sonucu onunla asla yüzleşememiş olmasıdır. Bu gerçekleşmeyen yüzleşme kişiye “felaket senaryosu”nun doğru/gerçek olduğu mesajını iletir. Dolayısıyla fobi devam eder. Bilişsel davranışçı terapide kullanılan sistematik duyarsızlaştırma yönteminde danışanla birlikte fobiye ilişkin bir kaygı hiyerarşisi hazırlanır. En az kaygı yaratandan en çok kaygı yaratan duruma gidilecek şekilde adım adım kişinin fobisiyle yüzleşmesi sağlanır. Bu yüzleşmeler seans içi uygulamalar ve seans arası egzersizlerle pekiştirilir. Bu sayede, kişi “felaket senaryosu”nun doğru/gerçek olmadığını deneyimleyerek görür, yaşayarak öğrenir.
Dolayısıyla, kişinin beklentileri ve terapi hedefleri doğrultusunda hazırlanan tedavi planlamasıyla fobiler bilişsel davranışçı terapi ekolünde oldukça başarılı bir şekilde çalışılmaktadır. Fobinin çemberinden kurtulabilmek adına kaçınmalara son verip terapiye gelmek fobisi olan kişiler için ilk ve en önemli adım olacaktır.